Ara

DİN-İ MÜBİN-İ İSLAM TIPKI BASIM

DÎN-i MÜBÎN-i İSLÂM 13 - Allâhü Teâlâ’nın Sıfâtı: Mahlûkātın sıfâtına hiçbir sûretle mümâsil ve müşâbih değildir. Aksi takdîrde: Hâdis ve mahlûkun sıfâtı cinsinden olur. Biz: Hem aslımız, hem sıfâtımızla mesbûku’l-ademiz. Aslımız, hakīkatimiz yokluktur, ademiyyettir. Mir’ât-ı adem üzerinde parlamış, feyz-i tecellî-i vücûdî ve sıfâtî ile mev- cûd-nümâ olmuş mahlûklarız. Zâtî, aslî, hakīkī, istiklâlî hiçbir şey’e mâlik değiliz…. her ân: Vücûd ve kıyâmımızda, her harekât ve sekenâtımızda Hâlık Teâlâ’ya ve Ânın kayyû- miyyetine muhtâcız!
Stok Kodu: K009
₺280,00
i h

DÎN-i MÜBÎN-i İSLÂM

Muhammed İhsan Oğuz Beyefendi bu eserin orijinal nüshasını kendi el yazılarıyla Eski Türkçe’yi kullanarak Arap harfleriyle yazmışlardır. Araştırmacıların istifadesi için sağ sayfalarda, müellif hattının özgün nüshasının görüntüleri verilmiş; eserin eski harflerden Latin harflerine çevrilmiş olan ve telaffuzu aynen muhafaza edilen metni ise günümüz imla kurallarına uygun olarak karşı sayfalarda yer almıştır.

1970 yılında yazılan bu eser yedi fasıldan müteşekkildir. Birinci fasılda Allah’a îmân ile O’nun varlığı ve nasıl bilineceği; ikinci fasılda Allah’ın muttasıf olduğu kemâl sıfatları; üçüncü fasılda Allah’ın varlığına ve birliğine dair Kur’an âyetleri; dördüncü fasılda İslâm’ın inanca, amele, ahlâka ilişkin hüküm ve esasları; beşinci fasılda Hz. Muhammed’ın (sav) peygamberliği, nitelik ve özellikleri hakkında bilgi ve açıklamalar; altıncı fasılda Allah’ın şanının yüceliğini ve Hz. Peygamber’in değerini anlatan üç önemli na’t; yedinci fasılda da eserin iyi anlaşılabilmesi için konulan lügatçe yer almaktadır.10

Muhammed İhsan Oğuz Beyefendi, bu önemli eserinde İslâm Dîni’nin esasına taalluk eden birçok mühim meseleyi özlü, delilli ve en doğru bir şekilde yazmış ve Müslümanların hizmetine sunmuştur.

10 Mustafa Aykaç, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir Âlim Portresi: Muhammed İhsan Oğuz’un Hayatı, Eserleri ve Literatüre Etkisi, Kastamonu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: 4, Sayı 1’den alınmıştır.

*
*
*
*
Bu ürünü alan müşteriler aynı zamanda bunlarıda satın aldı
OSMANLIDAN CUMHURİYETE MUHAMMED İHSAN OĞUZ resmi

OSMANLIDAN CUMHURİYETE MUHAMMED İHSAN OĞUZ

OSMANLI'DAN CUMHURYET'E GEÇİŞ DÖNEMİNDE İTİKADİ AÇIDANMUHAMMED İHSAN OĞUZ 1887-1991 ylları arasında yasayan bir din âlimi ve mütefekkir olan Muhammed İhsan Oğuz'un eserlerini ilmî bakış açısıyla tetkik etmek, Osmanlı'nın son, Cumhuriyet'in ilk dönemlerindeki ilmi ve kültürel atmosferi tanıma imkânı vermektedir. Onun baz itikâdi görüşleri üzerinden hazırlanan bu çalışma öncelikle onun kelâm konulara hâkim bir âlim ve mütefekkir olduğunu; daha sonra ise Osmanlı'nın muteber kaynakları üzerinden Osmanlı kelâm geleneğini Cumhuriyet'e aktaran ilmî bir kişilik olduğunu göstermektedir. Bu çalışmada cevabını bulacağınız sorular kısaca şunlardır: • Muhammed İhsan Oğuz kimdir? • Muhammed İhsan Oğuz'un itikâdî anlayışında hâkim mezhebî düşünce nedir? • Muhammed İhsan Oğuz'da kelâm-tasavvuf ilişkisi nasıl kurulmuştur? • Kazâ ve kader konusu Muhammed İhsan Oğuz'un düşünce dünyasında neyi ifade eder? • İslâm ve siyasî yönetim ilişkisine Muhammed İhsan Oğuz'un yaklaşımı nasıldır? • Muhammed İhsan Oğuz Selefi midir ? • Muhammed İhsan Oğuz'un Hz. Peygamber ve sünnet tasavvuru nasıldır?
₺150,00
TERCEME-İ HÂL (FAKĪRULLAH MUHAMMED İHSÂN BİN MUHAMMED ATÂULLAH’IN TERCEME-İ HÂLİ) resmi

TERCEME-İ HÂL (FAKĪRULLAH MUHAMMED İHSÂN BİN MUHAMMED ATÂULLAH’IN TERCEME-İ HÂLİ)

Eslâf-ı kirâmdan: Kendi terceme-i hâllerini kendileri yazanların, az olmadığını nazar-ı iʻtibâra alarak ve her zî-aklın, kendini başkalarından daha iyi bileceği;… yazacağı şeylerin (doğru olmak şartıyla) başkaları tarafından yazılacaklardan daha sahîh olacağı nazar-ı dikkate alınarak (bir asra yakın müddetlik hayâtım) (icmâl - tafsîl) hâlinde (olduğu gibi) yazılmağa başlandı.
₺400,00
 KAZÂ ve KADER YENİ BASKI resmi

KAZÂ ve KADER YENİ BASKI

KAZÂ ve KADER KİTABI İNSANIN DİLEYEBİLMESİ, SEÇEBİLMESİ, GÜÇ YETİREBİLMESİ KİTÂBÜ'L KAZÂ ye'l-KADER İRADE, İHTİYAR, İSTİTÂ'AT-İ BEŞER Bu eser, Müslümanların Kazâ ve Kader hakkındakl eksik bilgilerini tamamlayacak ve hatalı bilgileri ortadan kaldıracaktır. İnsanların sorumluluklarının ne şeklide olduğu, nasıl ortaya çıktığı, ceza ve mükâfatın nasıl gerçekleştiği, bunda insana verilen Dileyebilme (İrade), Seçebilme (İhtiyar) yeteneklerinin tesirinin ne olduğu; Yüce Allah’ın İlâhi töresinde bulunan, Kur’an ve Sünnet’e mutabık, hak ve hakikate uygun, doğa bilimleri ile çelişmeyen bilgiler İle öğrenilecektir. Dileyebilme (İrade) ve Seçebilme’nin (İhtiyar’ın), insan ve toplumların gelişiminde tesirinin ne denli büyük olduğu ve önemi, Müslümanlığa ve insanlığa yerleşecektir. Böylelikle; İslam’ın, günümüzde müsbet ilimler diye adlandırılan, aslında Yüce Allah’ımız’ın koyduğu kurallardan ibaret bulunan bilimlerin hiçbiri ile çelişmediği ve hepsini içine aldığı; bir millet ve memleketin devamlılığının; adalet ile halkının hak ve hukuka saygı göstermesi ve uymasıyla mümkün olacağı güneş gibi, apaçık ortaya çıkacaktır. Kazâ ve Kader; Dileyebilme, Seçebilme, İnsanın Güç Yetirebilmesi meselesini doğru bilen fertlerden oluşan toplum ve millet, en kısa zamanda yeryüzünün en gelişmiş toplumu ve milleti olacaktır.
₺110,00
ÂRİFLER SİLSİLESİ 2. CİLT resmi

ÂRİFLER SİLSİLESİ 2. CİLT

ÂRİFLER SİLSİLESİ SIDDÎKLER BİOGRAFİSİ İkinci Cilt Bir kimse, güzel meyvelerinden faydalanmak için bir ağaç diker. Ona hizmet ederek tutturur. Tutturduktan sonra, lazım gelen her hizmet ve korumayı ihmalsiz bir şekilde yerine getirerek ağacın aksamadan büyüyüp kuvvetlenmesini sağlar. Bu devamlı hizmet ve koruma ile aradan on, on beş sene geçtikten sonra, ağaç ilk olgunluk devresine erişip çiçek açmaya başlar. İlk meyvesini sınırlı olarak verir. Bu suretle meyvesinin cinsi, ne derecede hoş ve lezzetli olduğu görülmüş olur. Artık bu güzel ağacın; seneler geçip gittikçe çiçek açması, meyve vermesi fazlalaşır. Kırk seneden sonra kuvveti, meyve vermesi en yüksek derecesini bulur. Nitekim insanlarda da hâl böyledir. Burada; bir benzetmeyle anlatılan ve nitelendirilen güzel ağaç şeriattır; çiçek açarak süs ve tazeliğini göstermesi tarikattır; kuvvetlendikten ve olgunluğa eristikten sonra sayısız çiçekleriyle azami derecede güzel meyveler vermesi, hakikattir. Bu güzel meyvelerin çekirdeklerinde milyonlar ve milyarlarca meyveler, çiçekler, dallar, yaprakların yer alması ve içinde bulunduğu bilinerek buna ilişkin, açılım ve anlayışların mükemmel derecesinin edinilmesi, marifettir. (565 ve 566. Maddeler)
₺110,00